top of page

Ortak Mülkiyet Sözleşmesi Nedir ve Nasıl Oluşturulur ?

Yazarın fotoğrafı: İkinci Evİkinci Ev

üks villa içinde bir karı koca bir avukat birde emlak uzmanı masanın etrafında toplanmış şartlar üzerinde konuşuyorlar.

Ortak mülkiyet sözleşmesi, birden fazla kişinin aynı mülk üzerinde belirli paylarla sahiplik hakkını tanımlayan ve tarafların hak ve sorumluluklarını güvence altına alan özel bir hukuki anlaşmadır. Bu sözleşme, tarafların sahip oldukları mülk üzerinde nasıl bir tasarrufta bulunacaklarını ve haklarını hangi koşullarda kullanacaklarını belirler. Ortak mülkiyet sözleşmesi, miras yoluyla kazanılan mülkler, yatırım amaçlı gayrimenkuller veya ticari ortaklık gibi durumlarda sıklıkla kullanılır. Bu yazıda, ortak mülkiyet sözleşmesinin önemi, nasıl hazırlanacağı ve yasal geçerlilik şartları hakkında kapsamlı bir rehber sunacağız.

Ortak mülkiyet, tarafların mülk üzerinde eşit veya belirli oranlarda hak sahibi olmasını sağlar. Ancak, mülkiyetin ortak kullanımında anlaşmazlıkların çıkması kaçınılmazdır. Ortak mülkiyet sözleşmesi ile taraflar, mülk üzerindeki haklarını yasal güvence altına alabilir, kullanım esaslarını belirleyebilir ve ileride doğabilecek sorunları önleyebilir. Bu yazıda, özellikle Türkiye’de ortak mülkiyetin hukuki dayanakları ve süreçleri hakkında detaylı bilgiler sunulacaktır.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesi Nedir?

Ortak mülkiyet sözleşmesi, bir mülk üzerinde birden fazla kişinin pay sahibi olduğu durumlarda yapılan, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen yazılı bir anlaşmadır. Bu sözleşme, sahiplik haklarının kullanımını, giderlerin paylaşımını, devir veya satış gibi işlemlerin nasıl yapılacağını düzenler. Hukuki olarak tarafları bağlayıcı olan bu sözleşme, olası anlaşmazlıklarda başvurulacak bir dayanak oluşturur.

Ortak mülkiyet, iki temel şekilde gerçekleşir: müşterek mülkiyet ve iştirak halinde mülkiyet. Müşterek mülkiyette, her ortağın mülkte belirli bir payı bulunur ve bu pay üzerinde bağımsız işlem yapabilir. İştirak halinde mülkiyette ise mülk, paylar belirlenmeden tüm ortakların elbirliği ile sahip olduğu bir mülkiyet olarak kabul edilir. Her iki durumda da ortak mülkiyet sözleşmesi, tarafların hak ve sorumluluklarının korunmasını sağlar ve mülkün yönetimini kolaylaştırır.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesi Neden Gereklidir?

Ortak mülkiyet sözleşmesi, tarafların ortak mülk üzerinde yapacakları işlemler ve kullanacakları haklar açısından büyük önem taşır. Mülkün kullanım kurallarının, tarafların haklarının ve mülkiyet giderlerinin paylaşım esaslarının açıkça belirlenmesi, anlaşmazlıkları önlemek için gereklidir. Ortak mülkiyetin yönetiminde karşılaşılabilecek sorunlar arasında mülkün kullanımı, giderlerin paylaşımı, kira geliri veya mülk satışı gibi durumlar öne çıkar. Sözleşme sayesinde, tarafların bu gibi konularda ne şekilde davranacakları ve hangi yetkilere sahip oldukları netleştirilir.

Özellikle miras yoluyla kazanılan mülklerde veya yatırım amaçlı gayrimenkul alımlarında ortak mülkiyet sözleşmesi yapılması, mülkün gelecekteki kullanımında kolaylık sağlar. Anlaşmazlıkların çıkmasını önlemek adına mülk sahipleri, mülkü hangi amaçla kullanacaklarını ve bu amaç doğrultusunda ne tür kararlar alabileceklerini belirlemek için bir sözleşmeye ihtiyaç duyar. Ortak mülkiyet sözleşmesi, tarafların mülkiyet üzerinde ne tür hakları olduğu konusunda netlik sağlarken, karşılaşılabilecek sorunların çözümü için de önemli bir güvence sağlar.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesinde Bulunması Gereken Temel Maddeler

Ortak mülkiyet sözleşmesinin tam anlamıyla işlevsel olabilmesi için içerdiği maddelerin kapsamlı ve tarafların ihtiyaçlarına uygun olması gerekir. İşte bir ortak mülkiyet sözleşmesinde bulunması gereken başlıca maddeler:

  1. 1. Ortakların Hak ve Sorumlulukları: Sözleşmede her ortağın sahip olduğu pay, mülk üzerindeki hakları ve sorumlulukları açıkça belirtilmelidir. Örneğin, mülkün kullanımı veya kiraya verilmesi gibi durumlarda, her ortağın yetki sınırları ve ne kadar söz hakkı olduğu bu maddelerle tanımlanır.

  2. 2. Mülkün Kullanım Şekli ve Sınırları: Ortak mülkün kim tarafından ve hangi koşullarda kullanılacağı belirtilmelidir. Özellikle tatil amaçlı kullanılan mülklerde kullanım süreleri ve kullanım hakkının kimlere verileceği sözleşmede açıkça tanımlanmalıdır.

  3. 3. Giderlerin Paylaşımı ve Ödeme Yükümlülükleri: Mülkle ilgili bakım, onarım ve vergi gibi giderlerin nasıl karşılanacağı net bir şekilde belirlenmelidir. Bu giderlerin paylaşımı, mülk üzerindeki pay oranına göre yapılabilir veya tarafların anlaşmasına göre değişiklik gösterebilir.

  4. 4. Mülkün Kiraya Verilmesi ve Kira Gelirlerinin Paylaşımı: Ortak mülk kiraya verilecekse, kira gelirinin nasıl dağıtılacağı ve hangi koşullarda kiraya verileceği belirlenmelidir. Müşterek mülkiyette her ortak kira geliri üzerinde payına göre hak sahibiyken, iştirak halinde mülkiyette tüm ortakların onayı ile karar alınır.

  5. 5. Mülkün Devri veya Satışı Durumunda İzlenecek Yol: Taraflardan birinin mülkten ayrılmak istemesi durumunda, pay devri veya satış işlemleri ile ilgili usuller sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Ön alım hakkı, devrin diğer ortaklara yapılması gibi hükümlerle, taraflar arasında karşılıklı koruma sağlanır.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesi Hazırlama Süreci

Ortak mülkiyet sözleşmesi, ortakların haklarını ve yükümlülüklerini tanımlayan hukuki bir belgedir. Bu belge, mülkün kullanım koşullarını belirlerken taraflar arasında uzun vadeli bir anlaşma sağlar. Sözleşme hazırlanırken dikkat edilmesi gereken adımlar şunlardır:

1. Ortaklar Arasında Ön Görüşme: Sözleşme hazırlığına başlamadan önce, tüm ortakların bir araya gelerek mülkün kullanımına, yönetimine ve giderlerin paylaşımına dair temel konular üzerinde anlaşmaya varması gerekir. Bu süreç, ortakların öncelikli olarak beklentilerini ifade etmesi ve mülkten ne tür haklar beklediklerini belirtmesi için önemlidir.

2. Sözleşme Maddeleri Üzerinde Uzlaşma Sağlanması: Ortakların, sözleşmede yer alacak maddeler üzerinde fikir birliğine varmaları önemlidir. Mülkün kullanım amacı, masrafların paylaşımı, devir ve kiralama koşulları gibi konularda tüm taraflar ortak bir karar almalıdır. Ortaklar arasında tam bir uzlaşı sağlanmadan sözleşmenin hukuki sürece geçmesi önerilmez.

3. Avukat Desteği Alınması: Ortak mülkiyet sözleşmesinin hukuki geçerliliğini koruması için profesyonel bir avukatın desteği alınmalıdır. Avukat, mülk sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde, kanunlara uygun ve yasal bağlayıcılığı olan bir sözleşme hazırlanmasına yardımcı olur. Özellikle karmaşık mülkiyet yapılarında veya yüklü değerlerde profesyonel destek almak, sözleşmenin sağlam bir temele oturmasını sağlar.

4. Hukuki Danışmanlık İle Sözleşmenin Hazırlanması: Avukatlar tarafından hazırlanan sözleşme, mülkiyet hukuku esaslarına uygun olarak detaylandırılmalıdır. Mülkün kullanım esasları, paylaşım koşulları ve ortakların hakları, tüm hukuki detaylar gözetilerek hazırlanmalıdır. Avukatla birlikte hareket etmek, ortakların ileride karşılaşabileceği hukuki sorunları önlemekte oldukça etkili bir yöntemdir.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesinin Hukuki Geçerliliği İçin Gereken Şartlar

Ortak mülkiyet sözleşmesinin hukuki geçerliliği, sözleşmenin belirli kurallara uygun olarak hazırlanmasını gerektirir. Bu kuralların ihlali durumunda sözleşmenin bağlayıcılığı kaybolabilir veya geçersiz sayılabilir. İşte ortak mülkiyet sözleşmesinin hukuki geçerliliğini sağlayan başlıca şartlar:

1. Noter Huzurunda Onaylanması: Ortak mülkiyet sözleşmesinin noter huzurunda onaylanması, sözleşmenin geçerliliği açısından önemlidir. Noter onayı, tarafların sözleşmeye resmiyet kazandırmasını sağlar. Böylece, sözleşme yasal bir dayanak haline gelir ve herhangi bir anlaşmazlık durumunda mahkemelerde delil olarak sunulabilir.

2. Tapuya İşlenmesi ve Resmi Kayıt İşlemleri: Ortak mülkiyet sözleşmesinin tapu siciline işlenmesi, mülk üzerinde üçüncü kişilerin hak iddia etmesini önler ve tarafların mülkiyet haklarını resmi bir statüye kavuşturur. Tapuya işlenen ortak mülkiyet sözleşmesi, mülkün paylaşımı veya satışı gibi durumlarda sözleşmeye sadık kalınmasını sağlar. Tapu kaydına işlenmeyen sözleşmeler, hukuki olarak geçerliliğini kaybedebilir.

3. Sözleşmenin Taraflar Açısından Bağlayıcılığı: Noter onayı ve tapu kaydı tamamlandıktan sonra, sözleşme taraflar için yasal olarak bağlayıcı hale gelir. Her bir taraf, sözleşmede belirlenen hak ve sorumluluklara uymakla yükümlüdür. Bu bağlayıcılık, taraflardan birinin mülkle ilgili tasarruflarını, sözleşmeye aykırı şekilde gerçekleştirmesini engeller.

Sözleşme Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar


ortak mülkiyet hukuku

Ortak mülkiyet sözleşmesi hazırlanırken belirli noktalara dikkat edilmesi, hem sözleşmenin hukuki gücünü artırır hem de tarafların olası hak kayıplarını önler. İşte sözleşme hazırlarken göz önünde bulundurulması gereken kritik noktalar:

  • 1. Hukuki Terimlerin Doğru Kullanımı ve Açık Bir Dil Seçimi: Sözleşmede kullanılan dil, açık, anlaşılır ve hukuki terimlerle doğru bir şekilde ifade edilmelidir. Anlaşılması zor veya belirsizlik yaratan ifadeler, sözleşmenin geçerliliğini zayıflatabilir ve taraflar arasında farklı yorumlara yol açabilir. Özellikle hak ve sorumluluklarla ilgili maddelerde terimlerin net olması önemlidir.

  • 2. Pay Oranlarının Açıkça Belirtilmesi: Ortak mülkiyet sözleşmesinde her ortağın pay oranı net bir şekilde belirtilmelidir. Pay oranlarının belirtilmemesi veya belirsiz ifadelerle tanımlanması, ilerleyen süreçte ortaklar arasında anlaşmazlıklara yol açabilir. Özellikle mülkten elde edilen gelirlerin ve giderlerin paylaşımı gibi konularda pay oranlarının kesin olarak tanımlanması gerekir.

  • 3. Anlaşmazlık Halinde İzlenecek Yolların Belirlenmesi: Ortak mülkiyet sözleşmesinde, anlaşmazlık durumlarında izlenecek yollar önceden belirlenmelidir. Arabuluculuk, tahkim veya mahkemeye başvuru gibi yollar, tarafların anlaşmazlık durumlarında hangi yöntemi tercih edecekleri açısından rehberlik sağlar. Bu hüküm, anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir kolaylık sağlar ve süreci hızlandırır.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesi İle İlgili Hukuki Dayanaklar

Ortak mülkiyet sözleşmesi, Türk Medeni Kanunu ve Tapu Kanunu gibi yasal dayanaklarla desteklenmektedir. Bu kanunlar, mülkiyetin türüne göre tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça belirler. Hukuki dayanaklar sayesinde taraflar, mülk üzerinde hangi haklara sahip olduklarını bilir ve bu çerçevede hareket eder. Ortak mülkiyet sözleşmesi hazırlanırken bu yasal düzenlemeler dikkate alınmalıdır.

  1. Türk Medeni Kanunu: Türk Medeni Kanunu, mülkiyet türlerini ve ortak mülkiyetle ilgili esasları ayrıntılı olarak düzenler. Kanun, özellikle müşterek mülkiyet ve iştirak halinde mülkiyet konularında tarafların haklarını koruma altına alır. Müşterek mülkiyette pay sahiplerinin kendi payları üzerinde bağımsız işlem yapabilme hakkı varken, iştirak halinde mülkiyette tüm işlemler için oy birliği gereklidir. Kanun, ortak mülkiyet sözleşmesinde yer alacak maddelere rehberlik eder.

  2. Tapu Kanunu: Tapu Kanunu, taşınmaz mülklerin kaydını ve hukuki durumlarını düzenler. Ortak mülkiyet sözleşmesinin tapuya işlenmesi, Tapu Kanunu kapsamında yapılır ve mülk üzerindeki hakların üçüncü kişilere karşı korunmasını sağlar. Tapu kaydı ile sözleşme, mülkiyet haklarını resmiyete kavuşturur ve mülk üzerinde her bir ortağın yasal hak sahibi olduğunu güvence altına alır.

  3. Ortak Mülkiyet Sözleşmesi Hazırlığında Avukat Desteğinin Önemi: Ortak mülkiyet sözleşmesinde hukuki dayanakların doğru şekilde yorumlanması için avukat desteği alınmalıdır. Avukat, kanunlara uygun olarak sözleşmeyi hazırlarken tarafların haklarını koruyacak düzenlemeler yapar ve olası anlaşmazlıkların önüne geçilmesini sağlar. Böylece sözleşme, hukuki gücünü artırır ve yasal dayanaklar çerçevesinde tarafları güvence altına alır.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesinin Feshedilmesi ve Sona Erdirilmesi

Ortak mülkiyet sözleşmesi, belirli durumlarda feshedilebilir veya sona erdirilebilir. Tarafların karşılıklı olarak anlaşması veya mülkün paylaşımı gibi durumlarda, sözleşmenin geçerliliği sona erdirilebilir. Ortak mülkiyetin sona erdirilme şartları, sözleşme maddelerine ve tarafların isteklerine göre şekillenebilir.

  • 1. Payların Devri veya Mülkün Satışı Durumunda Sözleşmenin Geçerliliği: Taraflardan birinin mülk üzerindeki payını devretmesi veya mülkün satışa çıkarılması halinde, sözleşmenin geçerliliği sona erdirilebilir. Pay devri yapılacaksa, yeni ortağın hak ve sorumluluklarını belirleyen yeni bir ortak mülkiyet sözleşmesi hazırlanması gerekebilir. Eğer mülk satılacaksa, sözleşme geçersiz hale gelir ve satış işlemi sonrasında taraflar arasında ortak mülkiyet ilişkisi sona erer.

  • 2. Ortakların Karşılıklı Anlaşması ile Sözleşmenin Feshi: Ortaklar, sözleşmenin sona erdirilmesi konusunda karşılıklı anlaşmaya varırlarsa, sözleşme feshedilebilir. Fesih işlemi, noter huzurunda yapılabilir ve fesih beyanı tapuya işlenerek mülkiyetin durumu resmileştirilir. Böylece taraflar arasındaki ortak mülkiyet sona ermiş olur.

  • 3. Anlaşmazlık Durumunda Mahkemeye Başvurma: Eğer taraflar arasında anlaşmazlık varsa ve uzlaşı sağlanamıyorsa, mahkemeye başvurularak sözleşmenin feshi talep edilebilir. Mahkeme, mülkün satılmasına veya taraflar arasında paylaştırılmasına karar vererek ortak mülkiyeti sona erdirir. Bu süreç, özellikle iştirak halinde mülkiyette daha karmaşık hale gelebilir ve hukuki değerlendirme gerektirebilir.

Ortak Mülkiyet Sözleşmesinin Avantajları ve Dezavantajları

Ortak mülkiyet sözleşmesi, tarafların mülkiyet üzerindeki haklarını güvence altına alırken mülkün yönetiminde şeffaflık sağlar. Ancak, bu sözleşmenin de bazı avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. İşte ortak mülkiyet sözleşmesinin öne çıkan yönleri:

Avantajları:

  • Hakların Netleştirilmesi: Sözleşme sayesinde her bir ortağın hak ve sorumlulukları açıkça belirtilir ve mülk üzerinde nasıl tasarrufta bulunacakları netleşir.

  • Anlaşmazlıkların Önlenmesi: Ortak mülkiyet sözleşmesi, taraflar arasında yaşanabilecek anlaşmazlıkların önlenmesine yardımcı olur. Kullanım şartları, giderlerin paylaşımı gibi konular önceden belirlendiği için hukuki sorunlar minimuma iner.

  • Mülkiyet Yönetiminde Kolaylık: Ortak mülkiyet sözleşmesi, mülkün yönetim sürecini kolaylaştırır. Mülkün kimler tarafından ne zaman kullanılacağı ve gelirlerin nasıl paylaşılacağı önceden belirlendiği için karar alma süreci hızlanır.

Dezavantajları:

  • Bağlayıcılık ve Esneklik Sorunu: Ortak mülkiyet sözleşmesi, tarafları bağlayıcı niteliktedir ve sözleşme maddelerinde yapılacak bir değişiklik tüm tarafların onayını gerektirir. Bu durum, bazı durumlarda tarafların esnek hareket etmesini zorlaştırabilir.

  • Hukuki Prosedürlerin Gerekmesi: Sözleşmenin hazırlanması, noter onayı ve tapuya işlenmesi gibi hukuki prosedürler zaman ve maliyet gerektirir. Bu nedenle, özellikle küçük çaplı mülklerde ortak mülkiyet sözleşmesi yapmak maliyetli olabilir.

  • Anlaşmazlık Durumunda Uzun Hukuki Süreçler: Taraflar arasında anlaşmazlık çıkması durumunda, mahkemeye başvurulması gerekebilir. Mahkeme süreci ise uzun ve maliyetli olabilir. Ayrıca, yargı kararı bağlayıcı olacağı için taraflar açısından hak kaybı riski oluşabilir.

Sıkça Yapılan Hatalar ve Önleyici Çözümler

Ortak mülkiyet sözleşmesi hazırlanırken bazı yaygın hatalar, taraflar arasında anlaşmazlıklara yol açabilir veya sözleşmenin hukuki gücünü zayıflatabilir. Bu hataları önlemek için, sözleşme hazırlığı sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. İşte sıkça yapılan hatalar ve önleyici çözümler:

1. Öngörülen Anlaşmazlıkların Sözleşmeye Eklenmemesi: Tarafların mülk üzerindeki hak ve sorumlulukları net bir şekilde belirlenmediğinde, anlaşmazlıklar kaçınılmaz olur. Örneğin, mülkün kullanım süreleri, giderlerin paylaşımı veya kira gelirinin dağıtımı gibi detaylar sözleşmede belirtilmelidir. Önlem olarak, taraflar arasında detaylı bir görüşme yapılarak tüm ihtimaller sözleşmeye eklenmelidir.
2. Sözleşmede Yasal Dayanakların Eksik Olması: Hukuki dayanakların eksik olduğu bir sözleşme, geçerliliğini kaybedebilir. Türk Medeni Kanunu ve Tapu Kanunu hükümlerine uygun olmayan sözleşmeler, tarafların haklarını korumakta yetersiz kalabilir. Bu yüzden, bir avukat desteği alınarak sözleşmenin yasal çerçevede hazırlanması sağlanmalıdır.
3. Eksik veya Yanlış Bilgi ile Hazırlanan Sözleşmeler: Tarafların pay oranları, mülkün kullanım şekli veya diğer önemli bilgiler yanlış veya eksik yazıldığında, sözleşme geçersiz hale gelebilir. Bu durum, tarafların haklarını kaybetmesine ve uzun süren yasal süreçlerle uğraşmasına neden olabilir. Bilgilerin eksiksiz ve doğru bir şekilde belirtildiğinden emin olunmalıdır.

İkinciev Ortak Mülkiyetli Tatil Villalarının Özellikleri


Güzel bir tatil bölgesinde, büyük cam pencereler, modern dekor ve çevredeki manzaranın nefes kesici manzarasıyla üst düzey mimariyi sergileyen çok lüks bir villa. Villada sonsuzluk havuzu, geniş teraslar ve zarif bahçe mobilyaları bulunmaktadır ve lüks ve ayrıcalık hissi yaratmaktadır. Atmosfer dingin ve davetkardır, etrafta yemyeşil bitkiler vardır ve batan güneş mülkün üzerine sıcak bir parıltı saçmaktadır. Genel izlenim, paylaşımlı mülkiyet bağlamında bir tatil evi için mükemmel olan zenginlik ve ayrıcalıktır.

İkinciev, kullanıcılarına ortak mülkiyetli tatil villaları gibi çeşitli mülk seçenekleri sunan bir platformdur. Ortak mülkiyetli villalar, tatil bölgelerinde mülk sahibi olmayı daha erişilebilir hale getirir. İkinciev aracılığıyla tatil villa sahipliği, mülkiyetin farklı kullanıcılar arasında paylaşılmasını ve yılın belirli dönemlerinde kullanım hakkının dönüşümlü olarak elde edilmesini sağlar.

Ortak Mülkiyetli Villalarda Konfor ve Tasarruf Avantajı: İkinciev ortak mülkiyetli villa sahiplerine, yazlık bölgelerde lüks konfor ve bütçe dostu bir mülkiyet imkanı sunar. Özellikle yüksek maliyetli yazlık villaların paylaşılarak kullanılması, maliyetleri önemli ölçüde düşürürken, konfor ve lüks özelliklerden de ödün verilmemiş olur. Her ortağın, belirli dönemlerde villayı kullanma hakkı bulunur, bu da yıl boyunca tatil keyfi sunar.

Kullanım Esasları ve Yönetim Kolaylığı: İkinciev, ortak mülkiyetli villalarda kullanım sürelerini ve hakları düzenleyerek yönetim sürecini kolaylaştırır. Ortak mülkiyetli tatil villalarında, yılın belirli dönemlerinde her bir ortağın mülkü kullanma hakkı bulunmaktadır. Bu süreçte İkinciev, mülk yönetimini sağlayarak ortakların bakım, temizlik ve güvenlik gibi hizmetlerden yararlanmasını sağlar.

İkinciev İle Güvenli Yatırım Fırsatları: Ortak mülkiyetli villa satın almak, kullanıcılar için düşük maliyetli bir yatırım olanağı sunar. Mülkiyet hakları noter onayı ve tapu işlemleri ile güvence altına alınır. İkinciev, kullanıcılarına güvenli bir yatırım ortamı sunmak için mülkiyet sürecinde hukuki işlemleri titizlikle yürütür ve mülk sahiplerinin haklarını korur. Bu özellikleri ile İkinciev üzerinden edinilen ortak mülkiyetli villalar, güvenli ve esnek bir tatil sahipliği imkanı sunar.

Daha Fazla Bilgi için:

Sonuç

Ortak mülkiyet sözleşmesi, birden fazla kişinin aynı mülk üzerinde sahiplik haklarına sahip olmasını düzenleyen ve tarafların hak ve yükümlülüklerini koruyan önemli bir hukuki belgedir. Sözleşme sayesinde ortaklar, mülkün kullanım kurallarını ve giderlerin paylaşım esaslarını belirleyerek ileride doğabilecek anlaşmazlıkların önüne geçebilirler. Türk Medeni Kanunu ve Tapu Kanunu gibi yasal dayanaklarla desteklenen bu sözleşme, tarafların haklarını koruma altına alır ve mülkiyet yönetimini kolaylaştırır.

ikinciev gibi platformlar, ortak mülkiyetli mülk sahipliğini daha erişilebilir hale getirirken, tatil villa sahipliği gibi lüks imkanları ortaklar arasında paylaşarak maliyet avantajı sağlar. Ortak mülkiyet sözleşmesiyle güvence altına alınan bu mülklerde, kullanıcılar kendilerine tanımlı dönemlerde tatil yapabilir ve villanın bakımından faydalanabilir. Ortak mülkiyet sözleşmesi, tarafların haklarını koruma ve mülkü etkin yönetme açısından önemli bir araçtır. Tüm bu süreçte uzman desteği alınması, sözleşmenin hukuki geçerliliğini artırır ve tarafların haklarını korur.

Commenti


bottom of page